ESİNTİLER-Şahika ERTAN

 

GÜNAYDIN

Belki bu satırları okurken alışılmış –günaydın- vaktinin çok dışında bir saatte yaşıyorsunuz; onun için hatalı bir başlık olduğunu düşündünüz. Ya da tam o saatlerdesiniz ama başka saatlerde okuyanlar için zamanla ilintili olarak hata yaptığımı düşündünüz. Eğer böyle düşünürseniz yanılırsınız. Çünkü ben, bu sözcüğü çok seviyorum ve her vakit için geçerli olmasını diliyorum. Diliyorum ki hep günlerimiz aydın, aydınlık olsun. Ruhlarımız da öyle..İçimiz aydınlık olmazsa nasıl farkına varırız dünyada olup-bitenlerin? Nasıl derman oluruz dünyanın bizim el vermemizle çözülebilecek sorunlarına? İçimiz-dışımız aydın olsun ki hayatta dik durabilelim, güçlü olabilelim ve İNSAN olmanın tüm işlevlerini yerine getirebilelim. Bu nedenle işte GÜNAYDIN!

Mustafa Hoca bizden fotografımızı istediğinde başlık çubuğumuzda gördüğünüz sembolü koymasını istedim eşimle benim adıma. İnsan ruhundaki, bedenindeki ikilemin nasıl da bir bedende tekleştiğinin sembolüdür o. Tıpkı bizim hayat paylaşımımız gibi..Şair der ki: Birbirinin üstüne dalgalar, dalgalar;apayrı birbirinden ama bir tek varlığa doğru. Tüm o dalgalar sonsuz çoklukta olsalar bile tek bir denizde, o deniz de tek bir dünyada var olmakta. Yani çok gibi görünen şey aslında tek bir bütünden yansımalar. Bir yerden başlıyorlar, açılıp-saçılıyorlar; sonra tek ve ilk noktada yine ve yine buluşuyorlar. Tıpkı doğanın döngüsü, doğanın çeşitliliği gibi..Güney yarıkürede bir kelebek kanat çırpar, kuzey yarıkürede bir fırtına kopar benzetmesi hiç de aykırı değil. Çünkü bir ekosistemde bir tür yokolur, tüm hayat alt-üst olur.

Çocukken babamın söylediği bir tekerleme vardı; şöyle: Yerden göğe küp dizseler, en alttakini çekseler, seyreyle sen gümbürtüyü! İşte doğadaki düzeni ne güzel temsil eden bir eski deyiş. O görkemli düzen, tek bir halkanın kopmasıyla dağılan inci dizisi gibi. Bu denli çokluğu ve bu denli bütünlüğü temsil eden kadim Uzakdoğu felsefesindeki yin-yang sembolü de bizim hayat anlayışımızı, hayattaki yerimizi, hayatla ilintili niyetimizi açıkladığı için köşemizin fotografı (!) da o oluverdi işte.

Giriş tanışmamızdan sonra şunu da söyleyeyim: Bundan sonraki yazdıklarım bu denli soyut olmayacaktır. Belki içinizi acıtacak, belki kızdıracak, belki de kendinize başka bir tutum edindirecektir. Çünkü hep gördüklerimi, gördüklerimin bende uyandırdığı düşünceleri paylaşacağım bu satırlarda. Eh, yarım asırlık bir ömrü devirmiş bir kardeşiniz olarak da epey sorun gördüğümden emin olabilirsiniz. Ama aynı hayat penceresinden baktığımız takdirde, çok şeyi düzeltme, en azından düzeltme yolunda çaba harcama ve de başarma ümidimizin, şansımızın, hatta gerçeğinin olduğunu bile göreceksiniz. Bunun irdelenmesini de bir başka zamana, bir başka sohbete bırakıyorum ve gününüzün aydın olması dileklerimle noktayı hemencecik şuraya koyuyorum. GÜNAYDIN!

A.Şahika Ertan



Tüm Yazıları..


ANASAYFA     KİMLİK     YAYINLAR     PROJELER     ÖYKÜ     İLETİŞİM