
KURULUŞ ÖYKÜSÜ |
DOĞA GÖZCÜLERİ DERNEĞİ NASIL DOĞDU
Türkiye doğasıyla bir cennet.. Kara, deniz, tatlısu ve daha nice çeşit
ekosistem (doğal düzenek) görkemli zenginlikler barındırıyor bünyesinde.
Kardelen çiçekleri, sedir ormanları, yaban koyunları, Akdeniz fokları, toy
kuşları ya da dikkuyruk ördek ve neler neler.. Hepsi de birbirinden önemli
doğal kaynaklarımız sayılırlar... Van yöresinde ise adı yakın zamana dek pek
duyulmamış bir balık yaşar. Üstelik bu balık dünyada bir tek Van
Havzası'ndaki kimi sulak alanlarda ama illâki Van Gölü'nde bulunur.
Tuzlu-sodalı göl sularına uyum sağlamış bu balığın yaşama öyküsü ilginçtir.
Ama biz burada bu öyküyü anlatmayacağız. Onu başka zamanlarda, başka
yayınlarda bol bol anlattık anlatacağız da... Burada asıl anlatacağımız o
Van'ın incisi Van Balığı, yani İnci kefalının boyundan büyük işlere yol
açması. Bu balık sonunda Van'da bir doğa derneğinin doğmasına yol açtı işte.
Nasılına beraberce bir göz atalım:
Doç. Dr. Mustafa SARI, Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde araştırma görevlisi
olarak göreve başladığı günden itibaren inci kefalı üzerine araştırmalar
yapmaya başlar. İnci kefalının bilinmeyen birçok biyolojik özelliği bu
araştırmalarla ortaya çıkar. Araştırmaları yayınlar izler. Derken bölgede
doğayı koruma amaçlı çalışmalar yapıp TRT için hazırlanan "Sulak Alanlar ve
Uygarlıklar" dizisine de danışman olan İstanbullular (Asaf ve Şahika ERTAN)
ortaya çıkar, birlikte iyi bir işbirliği havası yakalanır. Bu küçük grup
çalışmalarını bir yanda inci kefalını koruyarak kullanmayı yaygınlaştırmak
için sürdürürken, öte yanda Bahçesaray'da da ceviz ağaçlarının korunarak
kullanılması-çoğaltılması projesi devreye girer. Bu projenin sahibi de resmi
idarenin yanısıra bir sivil toplum kuruluşu olan ÇEKÜL'dür. İstanbullular
ile Van'dakilerden oluşan bu küçük grup yörede bir çok projeye Van dışındaki
değişik sivil toplum kuruluşları ile birlikte imza atar. Bu sivil toplum
kuruluşları ile birlikte yapılan işbirlikleri devam ederken, gelişen
koşullar içinde doğayı korumak üzere Van'ın kendine özgü bir sivil toplum
kuruluşuna sahip olması ihtiyacı doğar. Aslında grubun büyük bir kısmı Vanlı
değildir ama Van'a emek vermiş bu insanlar Van'daki doğasever dostlarıyla
aralarına bir gönül köprüsü kurarak Doğa Gözcüleri Derneği'ni kurarlar.
Derneğin amacı öncelikle bu güzel, güzelliğini özellikle doğal kimliğine
borçlu bölgenin, ardından da tüm doğal zenginliklerimizin korunarak
kullanılması, tanınıp sevilmesi yolunda adımlar atmak, kamuoyunda duyarlılık
oluşturmak, bilmediklerimizi bilir hale getirmek, önce kendimiz için sonra
çocuklarımız için doğası fakirleşmemiş , keyifli bir dünya oluşturmak.
Amaç böyle olunca hele de derneğin kuruluşu bilimsel bir başlangıca
dayanınca elbette YYÜ'nde ortaya çıkıp üç yıldır küçük Vanlı öğrencilerin
doğa konusunda bilinçlenmesine büyük emek veren Gönüllü İnci Grubu ve
üniversitenin bilgi birikimi de göz ardı edilemez; zira bu gençler DGD'yi
hazırlayan itici gücün içinde önemli bir yer tuttu ve gelecek yeni
öğrencilerle de etkinliklerini sürdürmeye devam edecekler. Onlar şimdi belki
çocuğunuzun, belki kardeşinizin belki de bir akrabanızın okulunda
konferanslarını vermeye devam ediyorlar. Böylece Vanımız'da genciyle
yaşlısıyla, öğrencisiyle öğretmeniyle, iş insanıyla sade vatandaşıyla güzel
bir girişim başladı. Hedefe doğru ilerlerken doğayı korumaya desteğiniz,
hepimizin yararına olacaktır.
Unutmayın ki doğa, insan olmadan da yaşar ama insan doğa yok olduktan sonra
yaşayamaz. Onun için
DOĞAYI KORUMAK İNSANI KORUMAKTIR.
ANASAYFA KİMLİK YAYINLAR PROJELER ÖYKÜ İLETİŞİM |